İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİ

Anasayfa > İnsan Sağlığına Etkisi

Anasayfa > İnsan Sağlığına Etkisi

Artık havuz suyunu sadece klor ve klorlu bileşikler yani kimyasal kullanarak dezenfekte etmek zorunda değilsiniz.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI 06.03.2011 TARİHLİ YÜZME HAVUZLARININ TABİ OLACAĞI SAĞLIK ESASLARI VE ŞARTLARI HAKKINDA YÖNETMELİK’te havuz suyu dezenfeksiyonunda kimyasal kullanımını 2’ye ayırmıştır. Sadece kimyasalla dezenfeksiyon sağlanan havuzlarda serbest klor seviyesi “açık havuz 1,- 3 ppm” – “kapalı havuz 1 – 1,5 ppm” arasında zorunlu tutulurken, bakır iyonizasyonu ile dezenfekte edilen havuzlarda bu oran 0,3-0,6 ppm seviyesine çekilmiştir. Bu genelge çok daha az kimyasal kullanarak ve daha az maliyetle suyu dezenfekte edebileceğinizin kanıtıdır.

İyonizasyon sistemi ile ilgili olarak sıkça sorulan bir soru, bakırın insan sağlığına olumsuz etkilerinin olup olmayacağıdır. Özellikle kimyasal satışı yapan firmalar, iyonizasyon sisteminin ağır metal içerdiği ve zararlı olduğu konusunda birtakım iddialar ortaya atmaktadır. Devamlı tüketim gerektiren kimyasalların kullanımını azaltan iyonizasyon gibi alternatif sistemlerin yaygınlaşması, kimyasal sektörünün arzu etmediği bir durumdur. Halbuki sistem T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylıdır. Üstelik Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nde halk sağlığını ilgilendiren ürün ve konularla ilgili denetleme yapan EPA, EWGLI gibi resmi kurumlar tarafından kabul görmüştür ve bu ülkelerde yıllardır kullanılmaktadır.

ZARARLI MI, YARARLI MI? OKUYUP KARAR VERİN…….

Bakır, canlı metabolizması için vazgeçilmez elementlerdendir. Yediğimiz yiyeceklerde bulunmakta ve bu şekilde vücuda alınmaktadır. Mesela içinde iyon barındıran tek yiyecek cevizdir ve beyin fonksiyonları için son derece gereklidir. Ciğer, susam, ay çekirdeği gibi birçok yiyecekte bakır bulunmaktadır.

İyonizasyon sisteminde, havuz suyuna verilen ürünler ppm (parts per million) denilen bir ölçü ile ölçülür. Ölçüm kiti, Amerikan malı olup bu konuda yıllardır sektörün önde gelen firmalarından olan Lamotte markasıdır.

Bu oran 1 ton yani 1000 litrede 1 gram, ya da oranı daha küçük ölçeklendirirsek 1 litrede 1 miligram demektir. Sistemin havuz suyuna verdiği bakır miktarı 0,2 ppm ila 0,3 ppm arasıdır. Bu da 1 tonda 0,2 gram anlamına gelmektedir. Bunu litreye dönüştürsek litrede 0,2 miligrama denk gelmektedir. Supradin tabletin prospektüsüne bakıldığında, 1 tablette 1 miligram bakır olduğu görülmektedir. Buradan şu sonuç çıkmaktadır: İçinde 0,2 ppm iyon bulunan havuz suyundan 5 litre yutan 1 kişi, 1 supradin tablette bulunan bakır kadar bakır alacaktır. Bunun zararlı değil faydalı olduğunu rahatlıkla düşünebiliriz. Dolayısıyla sistemin sağlık açısından hiçbir riskinin olmaması bir yana, faydası bulunmaktadır.

Bakırın Vücuttaki Fonksiyonları

Önemli bir eser element olan bakır, insan vücudunda yaklaşık 100-150 gr kadar bulunur. Bunun %10’u karaciğer ve beyinde, geri kalanı ise kanda toplanmaktadır. Bakır, kanda hem plazmaya hem de alyuvarlara dağılmıştır. Demir ile beraber kandaki hemoglobinleri meydana getirirler. Bakır ayrıca birçok enzimin fonksiyonunu ve kalp çalışmasını da düzenler.

Karaciğerde depolanan bakır, vücut dokusunun yeniden oluşması için gerekli enzimlerin yapımında oldukça önemli bir rol oynar. Hemoglobine bağlı demirin korunması ve vücuttaki C vitamininin kullanılabilmesi için gereklidir. Ayrıca bakır, beyin sinirleri ve bağ dokusu için de oldukça önemlidir.

Kan için gereken hemoglobin yapımına etkisinin yanında başka işlevleri de vardır. Bunun da çoğu karaciğer ve beyindedir. Yeni doğmuş bir bebeğin karaciğerinde çok yoğun olarak bulunurken 10 yaşına geldiğinde erişkinlerle aynı orana ulaşmaktadır. Bakır, vücut tarafından zor absorbe edilen bir maddedir. Besinlerdeki bakırın ancak %5’i vücut tarafından emilir. Vücutta çok az bulunmasına karşın oldukça önemli görevlere sahiptir.

Hücre solunumu ve enerji salınımı işlevlerini gerçekleştiren sitokrom sisteminin bir parçasıdır. Oksijensiz serbest radikal metabolizmasında anti enflamatuvar etki denilen dokuların şişme ve kızarmasını giderici etki gösterir. Dokuların iyileşmesinde ve kemik yapısının sağlamlığında oldukça etkilidir. C vitamini ile birlikte özellikle kemik ve bağ dokusunda kollojen yapımını sağlar. Tiroid hormonlarından T3’ün T4 haline dönüşümünü gerçekleştirir. Başta SOD olmak üzere birçok enzim için önemli rol oynar, ayrıca tirozinin saça ve deriye renk veren melanine dönüşümünü sağlar.

İyi bir iletken olan bakır, bu özelliği ile elektrik akımına dayalı olan sinirlerdeki aktivitelerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunur. Histaminaz enzimine olan etkisi ile alerjik olaylarda rol alan histaminin kan düzeylerini ayarlamasına katkıda bulunur. Ayrıca vücuda bakır beslemesi yapılması sonucu kırık kemiklerin kaynamasının hızlandığı bilinmektedir.